23 Eylül 2018 Pazar

Merhaba Sonbahar!


Güzel bir mevsimi daha arkamızda bıraktık. Anılarımızı, gözyaşlarımızı,kahkahalarımızı ve birçok şeyi daha... En çok da gezdiğim yerlerde biriktirdiğim anıları bırakıyorum diye üzülüyorum. Olsun ama, gördüğüm her yeri sadece telefonumla değil beynimle de kaydettim. Gözlerimi kapatıp bazen Cunda'ya bazen de Bodrum'a gidiyorum. Yediğim dondurmaları sayıyorum. Arkadaşlarımla özlem giderdiğim binlerce telefon konuşmamızı hatırlıyorum. Aslında doğrusunu söylemek gerekirse en sevdiğim mevsim yaz değil, sonbahardır.En çok da yaprakların rengini, sokakta yürürken kurumuş yaprakların üstüne bastığımda çıkan sesi severim. Havanın hafif soğuk olması da hoşuma gider mesela. Hırkamın kollarını ellerim görünmeyecek şekilde çekmeyi özledim. Üşüdüğümde koşup Nisa'nın kollarının arasına sığınmayı özledim fazlasıyla. Annemin demlediği sıcacık çayı, sonbahar yağmurları izleyerek içmek favorimdir. Çoğu insan da sevmez sonbaharı. Karanlık havalar yaklaştığı için sanırım. Ben gökyüzü ile kavgalı değilim bu konuda. Karanlık veya aydınlık olması beni ilgilendirmez. Ben her türlü severim onu. Bulutlar yine aynı, pamuk şeker gibi. Yine ismimi verdiğim yıldız orada. 23 Eylül bana mükemmel anılar kazandırdı. Mükemmel bir öğretmen ile tanıştım mesela. İsmi Gamze. Büyük ihtimalle okuyorsunuz yazımı, değil mi? Her ne kadar sevgimi binlerce kez dile getirsem de buradan da söyleyeceğim. Minik kalbim sizi çok sevdi! Bugün ilk defa çok güzel fotoğraflar çektim. Yukarıdakiler gibi. Gün batımı günün en sevdiğim zamanıdır. Evde olduğum zamanlarda izlemeye zamanım pek olmaz. Ama dışarıda olduğumda kesinlikle bir dakika beklemeden yüzlerce fotoğraf çekerim. Neden bu kadar seviyorum biliyor musunuz? Güneş battığında gün içindeki acılarımız da onun gökyüzünden silindiği gibi silinir... Yeni bir güne uyanırız daha sonrasında. Daha yeni sevinçler ve acılar. Güneş'e bakıp elveda ederiz aslında tüm günümüze. İyi anıları kaydeder, kötüleri onunla beraber göndeririz. Güneş ise doğarken bize sadece iyileri geri getirir. Bugün birçok kedi ve köpek sevdim. Ellerinden tuttum, boyunlarına sarıldım. Küçücük bedenlerine içi kocaman bir kalp vermişler sanki. Hele bir tanesi elimden tuttu "sev beni" diye. İnanır mısınız? Gözlerim doldu. Bilmiyorum ama bir saniyeliğine boğazım düğümlendi resmen. Hayvanların samimiyetine gerçekten güvenim sonsuz. Onlar sessiz melekler. Lakin ben onları çok iyi anlıyorum. Anlamak istedikten sonra anlamayacağınız hiçbir şey yoktur. Yeter ki gözlerinizle değil, kalbinizle bakın her şeye. O zaman görürsünüz asıl güzellikleri. Bulutları, yıldızları, kelebekleri, kedileri, çiçekleri... Güzel bir sonbahar sabahına uyanın olur mu? Yarın, diğer günlerden daha iyi daha farklı bir gün olsun! Sevgiyle kalın....

2 yorum:

Unknown dedi ki...

Sonbahara ancak bukadar güzel girilebilirdi! Hem bugün yaşadığımız güzel saatler hem parmaklarının ucundan dökülen samimi kelimeler,cümleler benim yeni haftaya da yeni mevsime de bomba gibi hazırlanmamı sağladı kuzum.Ellerine sağlık...

Unknown dedi ki...

Ne kadar guzel anlatmissin güzel Zeynepciğim😍 ellerine sağlık 😘