24 Kasım 2018 Cumartesi

Melekler Günü!

    Bugün 24 Kasım. Sizler için Öğretmenler, benim için melekler günü. Çünkü, bana göre tüm öğretmenler birer melektir... Erkek veya kadın olmaları fark etmez. Öncelikle başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün, daha sonra Seray öğretmenimin, Duygu öğretmenimin, Pelin öğretmenimin, Gülseren öğretmenimin, Barış öğretmenimin, Çiğdem öğretmenimin, Nazan ve Nazmiye öğretmenimin, Zeynelabidin öğretmenimin, Gizem öğretmenimin, Fatma öğretmenimin, Çimengül öğretmenimin, Gülçehre öğretmenimin, Gamze öğretmenimin, Rukiye öğretmenimin, teyzemin, Esra ve Merve öğretmenimin, Öğretmenler Günü’nü buradan da kutluyorum. Gözlerinizin içindeki ışıltıyı asla kaybetmeyin, olur mu? Her insanın hayatta şanslı olduğu bazı konular vardır. Benim en büyük şansım da, sizin gibi öğretmenlere denk gelmiş olmam..
 

 Ağladığımda, güldüğümde, suratımı astığımda, kahkaha attığımda hemen yanıbaşımda beliren güzel öğretmenlerim... Bizim için harcadığınız emekler için, beni sevdiğiniz için, bana değer verdiğiniz için, yanımda olduğunuz için, güçlü olmama yardımcı olduğunuz için teşekkür ederim. Size verilecek hiçbir hediye, emeklerinizin değerinde olamayacaktır. Bu Öğretmenler Günü’nde size en büyük hediyem; kalbimdeki birikmiş kocamaan sevgidir.
     Elimi asla bırakmayın olur mu...? Sizleri çokça seviyorum... İyi ki varsınız! Hep var olun... Öğretmenler Günü’nüz kutlu olsun.. Kalbi güzel, kendi güzel, gülüşü güzel, mükemmel öğretmenlerim!

10 Kasım 2018 Cumartesi

TÜYAP'taki En Güzel Günüm!

   Kiminiz kitap okumaktan hoşlanır, kiminiz nefret eder. Ben ise kitap okumaya neredeyse aşık olanlardanım. Bu nedenle dolup taşan kocamaaan bir kitaplığım var. Bugün annem ile TÜYAP'a gittik. Hem test kitapları alacaktım, hem de okuma kitapları. Ama benim oraya gitmemdeki en büyük nedenlerden birisi de ağabey yerine koyduğum ve çok sevdiğim bir yazar olan Barış Ugar'dı. Büyük ihtimalle şu an sen de bu yazıyı okuyorsun. Birazdan anlatacaklarım ile sen de beni gibi gülümseyeceksin.♥️♥️♥️
  
 Neredeyse iki veya iki buçuk saat kadar TÜYAP'ta annem ile dolandık.O sırada da Barış ağabeye mesaj atıyordum sürekli. O bana salon olarak ikide olacağını söylediğinde ben de yanlış anlayıp saat ikide geleceğini sandığım için uzunca bir süre boş boş dolandık aslında.. Sonra tekrar mesaj attığımda doğrusunu öğrendim ve on ikinci salondan ikinci salona resmen uçarak geldim diyebilirim. Barış ağabeyi neredeyse iki senedir tanıyorum. Gerçekten de çok başarılı ve samimi bir insan. Geçen sene fuarda birkaç sorundan dolayı geç kalmıştı. Ben de fuardan ayrılmak zorunda kalmıştım, onunla görüşememiştim. Oldukça da üzülmüştüm. Herneyse işte salona girip yayınevini bulduktan sonra Barış ağabeyi gördüm. Tabii, ellerim bir titriyor. Hayatımda hiç bu kadar heyecan yapmamıştım doğrusu. Şimdi benim için oldukça komik kısıma geliyorum. Hangi insan, tanışmak için can attığı yazarın kolunu dürterek kendini belli eder? Doğru bildiniz, ben.♥️
 
  Barış ağabeye "Ben kimiiim?" Diye sorduğumda hiç beklemeden benim Zeynep olduğumu bildi. Gerçekten bu çok güzel bir şeydi. Barış ağabeye bir sarılmışım ama bir sarılmışım. Zaten incecik, bir de ben sıkıca sarıldım o kadar. İyi ki kemiklerin kırılmadı yahû. Biz konuşmaya başladıktan bir beş dakika sonra falan sanırım ellerimin titremesi anca geçti. Ve bilin be ne yaptım? Heyecanımdan o kadar saçmaladım ki. Düşündüm de gerçekten boş yapmışım... Ama ne yapayım? Konuşmamızın her iki saniyesinde boynuna atlıyordum Barış ağabeyin. Doğrusunu söylemek gerekirse, değeri bilinmesi gereken yazarlardan birisi de Barış ağabey. Gerçekten çok samimi bir insan. Kitabı olan Sadece 5 Saniyeyi okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Kurgusu gerçekten de mükemmel!♥️
 
 Tabii bir sürü fotoğraf çekmeyi de unutmadım. Bir sonraki TÜYAP'a kadar onlarla idare etmeliyiim. Böyle, sevgi dolu olmayı sakın bırakma olur muuu? Seninle tanıştığım için çok şanslıyım! Büyük destekçin olduğumu unutma olur mu? İyi ki varsın, seni seviyorum! Hah, unutmadan söyleyeyim. Yeni kitabının da mükemmel olacağına çok eminim. 
♥️♥️



   ♥️♥️ İyi kalbini kirletmelerine sakın izin verme. Diş teli kardeşliğii!! :)))

Sonsuz Bir 10 Kasım Daha..

   Türk milletinin başına gelmiş en güzel şeydir Mustafa Kemal ATATÜRK. Türk'ü karanlıktan kurtaran, bir pusula misali ona yol gösteren Atatürk'tür. Ne yazık ki bazı insanlar, bazı şeylerin farkında dahi değiller. Gözlerini hiç açmamak üzere gerçeklere kapatmış durumdalar. Her dokuzu beş geçe gözümüzden, yüreğimize doğru akan yaşlar onlar için hiçbir şey ifade etmez. Kendimden örnek vereceğim. Bugün okulumda yapılan törene katıldım. Atatürk'ün sesinden konuşmalarını dinledik ilk öncelikle. Daha sonrasında siren sesleri yükseldi. Kalbimde her 10 Kasım'da hissettiğim sızıyı daha ağır bir şekilde hissettim. Büyüdükçe yokluğunun daha da acıttığını anladım. Tüm gün boyunca dilediğim tek şey gök mavisi gözlerine ve cenneti andıran gülüşüne bir kez bile olsa bakabilmek oldu... Çıkıp gelse yine yanımıza, kötü mü olurdu? Ölmedim dese, her şey yalandı dese. Ülkenin hali de bir tiyatrodan ibaret dese...

   Atatürk'ün ismini ağzınıza almaktan korkar dereceye gelmişsiniz yahû. Gururla söyleyebilmelisiniz.
"Benim tek liderim Mustafa Kemal Atatürk'tür." diye.. Siren sesleri çaldığı sırada elinizi vicdanınıza koyup ona, asker arkadaşlarına, düşüncelerine ettiğiniz hakaretlerden dolayı kendinizden bir kez daha tiksinmelisiniz. 
   Eğer Atatürk hayatta olsaydı, ona sarılır ve asla bırakmazdım onu sonbahara.. Şarkıda da diyor. "Bekleme sonbaharı, bir acı rüzgar eser." diye. Ne doğru. Severdim ben aslında sonbaharları. Bir de almasa sevdiklerimizi bizden, götürmese uzaklara...
   Kalbim bir senin için böyle atacaktır Ata'm. Gözyaşlarım bir senin için sel olacaktır her 10 Kasım. İçimdeki bu tarifsiz acıyı kelimelere dökmemin mümkünatı yok. Kimileri toprağa, kimileri yüreklere gömülür Paşa'm. Sen ise, sonsuza dek yüreklerimizde yaşayacaksın. Küçüklüğümden beri öldüğüne inandırmadım kendimi asla. Çünkü yüreklere iz bırakmış insanlar, yıllar geçse bile bizimle birlikte olacaktır. Küçücük kalbimde okyanuslara sığmayacak kadar, gökyüzü gibi sonsuz bir sevgi vardır senin için Ata'm Hiç tükenmeyen, günbegün artan bir sevgi...
  “O­nun gi­bi da­hi­ler dün­ya­ya yüz yıl­da bir ge­lir. O da ma­ale­sef Türk­le­re na­sip ol­du­." - Lyoyd George
    Gözlerimin durmak bilmeyen muslukları yine açılmış bulunmakta. Atatürk'ü anlatabilmek için henüz bir kelime bulamamaktayım. Onun mükemmelliğine kelimelerin kifayetsiz kalması çok da normal değil mi? Türkiye'yi Afrika'daki susuz, aç çocuklara benzetecek olursak Atatürk bu ülke için bir kap su kadar değerli bir insandı. O, meleklerin yanına gittikten sonra bu ülkedeki hiçbir şey düzgün gitmedi. Doğru olan da buydu aslında. Meleklerin yeri Dünya değildir ya...
   Türkiye bir baba, bir cumhurbaşkanı, bir başkomutan, bir lider, bir öğretmen, koca kalpli bir insan kaybetti. Sadece bedenen... Saygıyla ve özlemle... [1881-1938]

Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.

-Mustafa Kemal ATATÜRK